Usta Oyuncu Bilyalı Arabaya Bindi

Usta Oyuncu Salih Kalyon Ünye’de çekimleri devam eden Randıman adlı sinema filmi için ilçeye geldi. Kalyoncu, çekim arasında ziyaret ettiği Ünye Yaşayan Kültürel Miras Müzesi’nde eskiden kullanılan çocuk oyuncağı bilyalı arabaya bindi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca “İlk Filmini Gerçekleştirecek Yönetmen Projesi”nde, 13 proje arasında seçilerek büyük başarıya imza atan Ünyeli yönetmen Mehmet Hoşnut’un ‘Randıman’ adlı sinema filmi çekimleri devam ediyor.  “Randıman” adlı film “İlk Filmini Gerçekleştirecek Yönetmen Projesi”nde 13 yönetmen arasında seçilerek başarıya imza atan uzun metrajlı sinema filmi olarak dikkat çekmişti. Yönetmenliğini Mehmet Hoşnut’un, Genel Yönetmenliğini Emrah Saltık’ın, Senaristliğini Kerim Aydemir’in yaptığı sinema filminin çekimleri Altınordu İlçe Merkezi ve Karaoluk Şelalesi’nin ardından Ünye Tekkiraz, Yeşilkent Mahalleleri ve ilçe merkezinde devam ediyor. Ordu’nun aile yapısı ve kültürünü işleyen komedi filminde Bilge Yalçınkaya, Cezmi Baskın ve Feriha Eyüpoğlu  gibi ünlü oyuncular yer alıyor. Sevilen oyunculardan Salih Kalyon da sinema filminde rol alarak karşımıza çıktı. Randıman filmi için “Buram buram Ünye kokuyor” yorumunu yapan Salih Kalyon, “Ünyeliler filmi izlediğinde işte bizim Ünye burası diyecekler.” dedi. Kalyoncu, sanatın ve kültürün aktarılabilmesi için şehirlerde merkezlere ihtiyaç duyulduğunu, Ünye ilçesinde de böyle bir merkezin olmamasının eksik olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti: “Ünye’de neden görkemli bir kültür merkezi yok. Bunu kim yapacaktır? Özel müteşebbis para kazanmak için işletmeler yaptı. Ama kültür, sanat, edebiyat ve tiyatro. Avrupa niye Avrupa, Batı niye Batı, niye ileri. Niye ‘Türk konuşur. Batılı yazar” diyoruz. Avrupa’nın her kasabasında dahi Kültür Merkezi var. Bunu devlet yapıyor. Devletinde görevi odur zaten. Ekmek gibi, su gibi, diğer ihtiyaçlar gibi insanlara beynini beslemek içinde bu binaları da devlet yapacak. Nasıl ki kilise, cami yapılıyorsa o oranda kültür merkezi de yapacak.” Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca “İlk Filmini Gerçekleştirecek Yönetmen Projesi”nde 13 proje arasında seçilen ‘Randıman’ filmindeki rolüne ilişkin Kalyon, “Filmde Ünye ile direk bir bağlantım yok. Çünkü ben hikayede bir reklam ajansı sahibiyim. Reklam ajansındaki müşterilerim, benden öyle bir hikaye bekliyorlar ki buram buram Anadolu koksun diyorlar. Buram buram yöre koksun.”dedi. “Bu filmde buram buram Ünye, buram buram fındık kokan bir film izleyeceksiniz.” diyen Sanatçı Kalyon, şunları söyledi: “Ünyeliler filmi izlediğinde işte bizim Ünye burası diyecekler. İnsanlar bu filmde güzel bir aşk filmi izleyecekler. Arka planda da fındık olacak, fındığın sorunları olacak ve Ünye şivesi olacak. Ünye gerçekten çok farklı. Konumu ile Bebek’e benziyor. Sıradan bir Karadeniz, bir Trabzon, bir Rize değil. Burası batı şehri. Karadeniz’de farklı bir şehir, İstanbul’da gibi hissediyorsunuz. Mimarisi ile dokusuyla, apartmanları ile insanları ile. Yani batının bir parçası.” Ünye ve Ordu başta olmak üzere Karadeniz Bölgesi’nin şehirlerinin son yıllarda sinema ve dizilerde çekimlerin yapıldığı mekanlar olarak tercih edilmesini Salih Kalyon, şöyle değerlendirdi: “Çok geç kalınmış bir çaba bu. Yıllar önce yapılmalıydı ama ülkemizde ekonomik sorunlar, ulaşım sorunları, mekan sorunlar gibi etkenler film çekimleri için Karadeniz Bölgesi’nin geç keşfedilmesine neden oldu. Randıman filmi için 1 aydır ekip burada ama 3-4 gün çalışılabildi bir ayda yağmurdan dolayı. Bizde yıllar önce Fırtına’yı çektik Karadeniz’de, orada da öyle sorunlar nedeniyle bir süre sonra diziyi İstanbul’a taşımak zorunda kaldık. Çalışma ve çekim koşulları engelliyor. O yüzden bu maliyetleri arttırıyor. Bir ekip en az 100 kişi, bu ekibin bir gün burada kalması, bu ekibin oteli, konaklaması ve zaman. Kilometre sürekli çalışıyor. Her şey prodüktöre yazıyor. Sonuçta bu iş kar zarar skalasına vurulduğunda hangi taraf ağır basıyor diye değerlendiriliyor. Bizde uzun yıllar Doğu filmleri yapıldı. Neden çünkü Doğulu sinemacılar sinemaya el atmışlardı. Yılmaz Güney Doğu’dan çıktı Doğu’da çekti, Doğu’nun sorunlarını anlattı. Karadenizli sinemacılar çıkınca da Karadeniz sorunlarını anlatacak, o yarayı anlatacak. O yüzden her şey ihtiyaçtan doğuyor. Demek ki bugüne kadar ihtiyaç duyulmamıştı.”