Vekillikten köye uzanan hayat hikayesi

YAŞAM 31.05.2018 - 09:00, Güncelleme: 28.03.2022 - 16:21 1995+ kez okundu.
 

Vekillikten köye uzanan hayat hikayesi

Milletvekili mutluluğu ve huzuru köyünde toprakta buldu. Anavatan Partisi Ordu Eski Milletvekillerinden Ertuğrul Özdemir, köyüne geri dönüp hayvancılık ve tarımla uğraşıyor. Güne tavuk yemleyerek başlayan koyunlarını otlatan, hayvanlarının sütünü sağan Özdemir,” şehir yaşantısından 10 kat daha mutluyum” dedi.
  1987 yılında Anavatan Partisi’nden Milletvekili seçilen Ertuğrul Özdemir milletvekilliği bittikten sonra bir dönem Tarım Kredi Kooperatifleri Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundu. İstanbul’da ticaret yapan Ertuğrul Özdemir 4 yıl önce köyüne dönmeye karar verdi. Kabataş’ın Ardıç Mahallesi’nde 60 dönümlük arazide hayvancılık ve tarımla uğraşmaya başlayan Özdemir’in 15 koyunu, 10 adet arı kovanı ve 50 tavuğu bulunuyor. Özdemir Köye dönüş hikâyesini şöyle anlatıyor; İstanbul’da ticaretle uğraşıyordum. Defteri kapattım. Babamı annemi köyü ihmal ettiğimi düşündüm. Köye yerleştim. Ben 1975 yılında Kabataş’ın ilk fenni arıcısıyım. O gün beni örnek aldılar bugün Kabataş Ordu’da en gazla arıcılığın yapıldığı yer oldu. Türkiye’nin kalkınması için üretmesi şart. Biz okulda okurken ”Dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden birisi Türkiye” denirdi. Bugün tarım ürünlerini yurt dışından ithal ediyoruz. Et ithalatının önüne koyun yetiştirerek geçebiliriz. Tarım İl Müdürlüğü çobanlık kursu açmış. Kursa katılmak istedim. Bana, ”Sen yaşlısın” dediler. Ama gençlerde kursa katılmıyor. Bu kursu gence değil yapmak isteyene açmalısın. Gençlerimiz kendilerine çoban denilmesinden utanıyor. Bugün üniversite mezununa kısa dönem askerlik yaptırıyorsun. Çobanı teşvik et. Belli sayıda hayvanı olan, üreten çobanda kısa süreli askerlik yaptır. O üretmeye devam etsin. Biz Kabataş’ı ilçe yaptığımızda 25 bin nüfusu vardı. Bugün 11 bin nüfusa düşmüş. Büyükşehirlere göç var. Ama şehirlerde huzur yok, sıkıntı çok. Göç edenlerin çoğu bodrum katlarında yaşıyor. Göç tersine dönmeli. Köyde 10 dönüm arazisi olan bir kişi şehirden hem 10 kat fazla kazanır hem de 10 kat daha mutlu olur. Ben ilk kez şehiri Fatsa’da ortaokula gittiğimde gördüm. Dediler burası”Şehir” Köyde mutluyum, huzurluyum. Hayvanlarımla zaman geçiyorum. Benim yaptıklarımı gören komşularda hayvancılığa tarıma yöneliyor. Sadece Cuma günleri Kabataş Merkeze iniyorum. Diğer günlerim tarlada veya hayvanlarla geçiyor. Zenginliğin sonu yok. İnsanlar istedikçe istiyor. Milletvekili emeklisiyim. 4 çocuğum var hepsi evli. İş yapmaz otururum ama mutlu olamam. Ben köyümde toprakla mutluyum.60 yaşından sonra insanlar zamanı kendine ayırmalı. Aşık Veysel’in Kara Toprak şiirini çok severim. Bu dünyada doyuranda ölünce altına alanda  kara topraktır.”  
Milletvekili mutluluğu ve huzuru köyünde toprakta buldu. Anavatan Partisi Ordu Eski Milletvekillerinden Ertuğrul Özdemir, köyüne geri dönüp hayvancılık ve tarımla uğraşıyor. Güne tavuk yemleyerek başlayan koyunlarını otlatan, hayvanlarının sütünü sağan Özdemir,” şehir yaşantısından 10 kat daha mutluyum” dedi.

 

1987 yılında Anavatan Partisi’nden Milletvekili seçilen Ertuğrul Özdemir milletvekilliği bittikten sonra bir dönem Tarım Kredi Kooperatifleri Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundu.

İstanbul’da ticaret yapan Ertuğrul Özdemir 4 yıl önce köyüne dönmeye karar verdi. Kabataş’ın Ardıç Mahallesi’nde 60 dönümlük arazide hayvancılık ve tarımla uğraşmaya başlayan Özdemir’in 15 koyunu, 10 adet arı kovanı ve 50 tavuğu bulunuyor.

Özdemir Köye dönüş hikâyesini şöyle anlatıyor;

İstanbul’da ticaretle uğraşıyordum. Defteri kapattım. Babamı annemi köyü ihmal ettiğimi düşündüm. Köye yerleştim. Ben 1975 yılında Kabataş’ın ilk fenni arıcısıyım. O gün beni örnek aldılar bugün Kabataş Ordu’da en gazla arıcılığın yapıldığı yer oldu.

Türkiye’nin kalkınması için üretmesi şart. Biz okulda okurken ”Dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden birisi Türkiye” denirdi. Bugün tarım ürünlerini yurt dışından ithal ediyoruz.

Et ithalatının önüne koyun yetiştirerek geçebiliriz.

Tarım İl Müdürlüğü çobanlık kursu açmış. Kursa katılmak istedim. Bana, ”Sen yaşlısın” dediler. Ama gençlerde kursa katılmıyor. Bu kursu gence değil yapmak isteyene açmalısın. Gençlerimiz kendilerine çoban denilmesinden utanıyor.

Bugün üniversite mezununa kısa dönem askerlik yaptırıyorsun. Çobanı teşvik et. Belli sayıda hayvanı olan, üreten çobanda kısa süreli askerlik yaptır. O üretmeye devam etsin.

Biz Kabataş’ı ilçe yaptığımızda 25 bin nüfusu vardı. Bugün 11 bin nüfusa düşmüş. Büyükşehirlere göç var. Ama şehirlerde huzur yok, sıkıntı çok. Göç edenlerin çoğu bodrum katlarında yaşıyor.

Göç tersine dönmeli. Köyde 10 dönüm arazisi olan bir kişi şehirden hem 10 kat fazla kazanır hem de 10 kat daha mutlu olur.

Ben ilk kez şehiri Fatsa’da ortaokula gittiğimde gördüm. Dediler burası”Şehir”

Köyde mutluyum, huzurluyum. Hayvanlarımla zaman geçiyorum. Benim yaptıklarımı gören komşularda hayvancılığa tarıma yöneliyor.

Sadece Cuma günleri Kabataş Merkeze iniyorum. Diğer günlerim tarlada veya hayvanlarla geçiyor.

Zenginliğin sonu yok. İnsanlar istedikçe istiyor. Milletvekili emeklisiyim. 4 çocuğum var hepsi evli. İş yapmaz otururum ama mutlu olamam. Ben köyümde toprakla mutluyum.60 yaşından sonra insanlar zamanı kendine ayırmalı. Aşık Veysel’in Kara Toprak şiirini çok severim. Bu dünyada doyuranda ölünce altına alanda  kara topraktır.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberunye.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.