Papaz sigara bıraktırdı

BÖLGE GÜNDEMİ (Web Sitesi) - Web Sitesi | 18.10.2018 - 09:44, Güncelleme: 28.03.2022 - 16:21 1734+ kez okundu.
 

Papaz sigara bıraktırdı

Altınordu’da bir kitapevinde çalışan Gökhan Özbütün, Türkiye ile Amerika arasında Papaz Andrew Buronson sebebiyle yaşanan siyasi sorunun ardından doların 7 lira seviyelerine kadar çıkması üzerine yıllardır kullandığı sigarayı bıraktı.
Burunson’un sağlığa faydası Uzun yıllardır kullandığı sigarayı bırakma hikayesini Ordu Olay’a anlatan Gökhan Özbütün, “Doların yükselmesi herkesin hayatını etkilediği gibi benim de hayatımı etkiledi. Dolarla bir şey almıyorum yada dolara dayalı bir iş yapmıyorum ama esnaf yapıyor. Esnaf yaptığı zaman onlar otomatik olarak fiyatları yükseltiyor. Bu da otomatik olarak benim bir şeylerden kısmamı gerektiriyor. Bir insanın mantıken baktığında da ilk kısması gereken sigara oluyor. Sigara almamak demek günde bir paket içtiğinizi düşünürseniz ayda 300 lira gibi bir paranın kenarda kalması demek oluyor. Ayda 300 lira da iyi bir para. Bu da krizin benim üzerimdeki güzel bir etkisi.” dedi. SİGARADA KALMALI SÜRMEMELİ Sigara bırakmanın güzel olduğunu ancak bu durumun devam etmemesi gerektiğini aktaran Özbütün, “Ben kendime ‘bir dahaki vazgeçmem gereken şey ne’ diye soruyorum. Asıl sorun burada ortaya çıkıyor. Ben kriz sebebiyle sigara gibi kötü bir alışkanlıktan vazgeçtim ve sigarayı bıraktım. İkincide neden vazgeçeceğim? Dana az mı kitap alacağım? Artık sinemaya yada tiyatroya gitmeyecek miyim? Arkadaşlarımla sosyalleşmek için dışarı çıkmayacak mıyım?  Bunların hepsinden tek tek vazgeçmem gerekecekse eğer kötü bir yere gidiyoruz. İnanılmaz kötü bir yere gidiyoruz.  Ama eğer sigarada kalınacaksa –krizin benim üzerimdeki etkisinde olduğu gibi- bu çok güzel.” diye konuştu. BIRAKMAK ZOR DEĞİL Kendisinin ekonomik sorunların bu kadarla kalmayarak daha da derinleşeceği kanaatini taşıdığını ifade eden Özbütün, “O zaman daha az kitap alacağım. Ben günde 1,5 paket sigara içiyordum. Aslında sigaraya geç başladım. son 6-7 yıldır sigara içiyordum. Sigara bırakmak zor değil bırakmak istediğin anda bırakıyorsun. ‘Sigara bırakmak zordur’ imajı sigara için çok güzel bir reklam.  İnsanlar üzerinde bunu yapıyorlar, ‘sigara bırakmak zor’ diyerek insanların sigara bırakmaya yönelmesini önlüyorlar. Aslında öyle değil. Hiçbir zorluğu yok. Bir gün kalkıyorsun ve diyorsun ki ‘ben sigara içmek istemiyorum’ ve içmiyorsun.” şeklinde konuştu. KARA GÜNLER İÇİN TUTUYORUM Sigaraya verdiği parayı biriktirdiğini dile getiren Özbütün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Paramı şu anda bir şey ile değerlendirmeyi değil de kenarda kalmasını istiyorum. Ülkenin ekonomik durumunun nereye gittiği belli değil. Bir işte çalışıyorum ama yarın çalışacak bir işim olmayabilir. Benim hayatımı biri iki ay idame ettirebileceğim paramın olması gerekiyor.  Şu anki şartlarda kendimi güvende hmiyorum. Kendimi güvende hissedebilmem için kenarda en az 10 bin lira param olması gerekiyor. Onun için bu parayı ellemeden kenara atıyorum.” DUMANSIZ HAYAT GERÇEK HAYAT Herkesi sigara bırakmayı da tavsiye ettiğini dile getiren Özbütün, sözlerini şöyle tamamladı: “Hayat standardın bir anda bir tık yükseliyor. Her şeyden önce daha az yoruluyorsun. Daha zinde uyanıyorsun. Yediğin şeylerin tadını daha çok alıyorsun. Daha dolu dolu nefes alıyorsun. Bunu hissediyorsun. Ve günlük cebinden para çıkmıyor. En güzeli de bu.  Benim her gün ünlük cebimden 15 lira çıkıyor. Şimdi düşündüğümde bunun çok gereksiz olduğunu görüyorum. Sağlığımdan gidiyor, kesemden gidiyor, zamanımdan gidiyor ve bana hiçbir faydası yok. Zamanında bizi sigaraya çok büyük özendirdiler. Büyük yazarlar sigara içer, Red Kit sigara içer. Hata hiç unutmuyorum Okan Bayülgen’in bir programı onun sigara içmesiyle kapanıyordu. Kim bilir kaç çocuk sadece bunun yüzünden sigaraya başladı.” BURADAN NASIL ÇIKILIR? Devletin ekonomik sıkıntıyı nasıl giderilebileceği ile ilgili bir şey söylemeyeceğini ifade eden Özbütün, “Ancak şunu söyleyebilirim bireyler artık üretmeye başlamalı. Ordu halkı bütün gün kahvehanelerde oturup da sadece fındık zamanı bahçesine gitmemeli. Yada ‘domates fiyatları yükseldi’ deyip de kapının önündeki tarlayı boy bırakmamalı. Gidip domates ekmeli, salata ekmeli. İnanılmaz tembelleştik. Hiçbir şey üretmiyoruz sadece ağlıyoruz. Başka hiçbir şey yapmıyoruz. Önce iğneyi kendimize batırmamız gerekiyor. Sonra çuvaldızı sağa sola batırırız.” dedi.
Altınordu’da bir kitapevinde çalışan Gökhan Özbütün, Türkiye ile Amerika arasında Papaz Andrew Buronson sebebiyle yaşanan siyasi sorunun ardından doların 7 lira seviyelerine kadar çıkması üzerine yıllardır kullandığı sigarayı bıraktı.

Burunson’un sağlığa faydası

Uzun yıllardır kullandığı sigarayı bırakma hikayesini Ordu Olay’a anlatan Gökhan Özbütün, “Doların yükselmesi herkesin hayatını etkilediği gibi benim de hayatımı etkiledi. Dolarla bir şey almıyorum yada dolara dayalı bir iş yapmıyorum ama esnaf yapıyor. Esnaf yaptığı zaman onlar otomatik olarak fiyatları yükseltiyor. Bu da otomatik olarak benim bir şeylerden kısmamı gerektiriyor. Bir insanın mantıken baktığında da ilk kısması gereken sigara oluyor. Sigara almamak demek günde bir paket içtiğinizi düşünürseniz ayda 300 lira gibi bir paranın kenarda kalması demek oluyor. Ayda 300 lira da iyi bir para. Bu da krizin benim üzerimdeki güzel bir etkisi.” dedi.

SİGARADA KALMALI SÜRMEMELİ

Sigara bırakmanın güzel olduğunu ancak bu durumun devam etmemesi gerektiğini aktaran Özbütün, “Ben kendime ‘bir dahaki vazgeçmem gereken şey ne’ diye soruyorum. Asıl sorun burada ortaya çıkıyor. Ben kriz sebebiyle sigara gibi kötü bir alışkanlıktan vazgeçtim ve sigarayı bıraktım. İkincide neden vazgeçeceğim? Dana az mı kitap alacağım? Artık sinemaya yada tiyatroya gitmeyecek miyim? Arkadaşlarımla sosyalleşmek için dışarı çıkmayacak mıyım?  Bunların hepsinden tek tek vazgeçmem gerekecekse eğer kötü bir yere gidiyoruz. İnanılmaz kötü bir yere gidiyoruz.  Ama eğer sigarada kalınacaksa –krizin benim üzerimdeki etkisinde olduğu gibi- bu çok güzel.” diye konuştu.

BIRAKMAK ZOR DEĞİL

Kendisinin ekonomik sorunların bu kadarla kalmayarak daha da derinleşeceği kanaatini taşıdığını ifade eden Özbütün, “O zaman daha az kitap alacağım. Ben günde 1,5 paket sigara içiyordum. Aslında sigaraya geç başladım. son 6-7 yıldır sigara içiyordum. Sigara bırakmak zor değil bırakmak istediğin anda bırakıyorsun. ‘Sigara bırakmak zordur’ imajı sigara için çok güzel bir reklam.  İnsanlar üzerinde bunu yapıyorlar, ‘sigara bırakmak zor’ diyerek insanların sigara bırakmaya yönelmesini önlüyorlar. Aslında öyle değil. Hiçbir zorluğu yok. Bir gün kalkıyorsun ve diyorsun ki ‘ben sigara içmek istemiyorum’ ve içmiyorsun.” şeklinde konuştu.

KARA GÜNLER İÇİN TUTUYORUM

Sigaraya verdiği parayı biriktirdiğini dile getiren Özbütün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Paramı şu anda bir şey ile değerlendirmeyi değil de kenarda kalmasını istiyorum. Ülkenin ekonomik durumunun nereye gittiği belli değil. Bir işte çalışıyorum ama yarın çalışacak bir işim olmayabilir. Benim hayatımı biri iki ay idame ettirebileceğim paramın olması gerekiyor.  Şu anki şartlarda kendimi güvende hmiyorum. Kendimi güvende hissedebilmem için kenarda en az 10 bin lira param olması gerekiyor. Onun için bu parayı ellemeden kenara atıyorum.”

DUMANSIZ HAYAT GERÇEK HAYAT

Herkesi sigara bırakmayı da tavsiye ettiğini dile getiren Özbütün, sözlerini şöyle tamamladı: “Hayat standardın bir anda bir tık yükseliyor. Her şeyden önce daha az yoruluyorsun. Daha zinde uyanıyorsun. Yediğin şeylerin tadını daha çok alıyorsun. Daha dolu dolu nefes alıyorsun. Bunu hissediyorsun. Ve günlük cebinden para çıkmıyor. En güzeli de bu.  Benim her gün ünlük cebimden 15 lira çıkıyor. Şimdi düşündüğümde bunun çok gereksiz olduğunu görüyorum. Sağlığımdan gidiyor, kesemden gidiyor, zamanımdan gidiyor ve bana hiçbir faydası yok. Zamanında bizi sigaraya çok büyük özendirdiler. Büyük yazarlar sigara içer, Red Kit sigara içer. Hata hiç unutmuyorum Okan Bayülgen’in bir programı onun sigara içmesiyle kapanıyordu. Kim bilir kaç çocuk sadece bunun yüzünden sigaraya başladı.”

BURADAN NASIL ÇIKILIR?

Devletin ekonomik sıkıntıyı nasıl giderilebileceği ile ilgili bir şey söylemeyeceğini ifade eden Özbütün, “Ancak şunu söyleyebilirim bireyler artık üretmeye başlamalı. Ordu halkı bütün gün kahvehanelerde oturup da sadece fındık zamanı bahçesine gitmemeli. Yada ‘domates fiyatları yükseldi’ deyip de kapının önündeki tarlayı boy bırakmamalı. Gidip domates ekmeli, salata ekmeli. İnanılmaz tembelleştik. Hiçbir şey üretmiyoruz sadece ağlıyoruz. Başka hiçbir şey yapmıyoruz. Önce iğneyi kendimize batırmamız gerekiyor. Sonra çuvaldızı sağa sola batırırız.” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberunye.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.