Öldü Öldü Dirildi

BÖLGE GÜNDEMİ (Web Sitesi) - Web Sitesi | 14.05.2019 - 22:39, Güncelleme: 28.03.2022 - 16:21 1571+ kez okundu.
 

Öldü Öldü Dirildi

Altınordu’da motosiklet kazası sonrası üç kez kalbi duran, alevler içinde kayarak yanan ve 15 gün şuuru kapalı bir şekilde yoğun bakım ünitesinde kalan Akın Büber (33) hayati tehlikeyi atlatarak sağlığına kavuştu.
Üç kez kalbi durdu ancak hayattan kopmadı 21 Şubat’ta Giresun'dan Samsun istikametine seyreden Akın Büber yönetimindeki 34 BU 6481 plakalı motosiklet, Atatürk Bulvarı Civil Köprüsü'nde bariyere çarptı. Kazada Büber motosikletle yola savruldu. Yanan motosikletteki alevler Akın Büber'in üzerine de sıçradı. Kazayı gören vatandaşlar Büber'in tutuşan kıyafetlerini kısa sürede söndürmeyi başardı. Ağır yaralanan Büber, 112 Acil Servis ekiplerince Ordu Devlet Hastanesine kaldırıldı.Yaklaşık 1 ay yaşam savaşı veren Büber, sağlığına kavuştu. Kaza anını Ordu Olay’a anlatan Akın Büber, “Emniyet binasının olduğu yerdeki ışıklarda durdum.  Ben sağ şeritte en öndeki aracım. Sol şeritte de yanımda duran bir araç var. Yeşil yanınca kalktım yoluma devam ettim. Hızım 45-50 civarındayken hız sabitleyiciye bastım. Ben 50 kilometre hızla devam ederken solumdaki araç da benimle birlikte devam etmeye başladı. Herkes yolunda devam ettiği için bir sorun yoktu. Ancak tam Civil Köprüsü’nün girişinde araç sağ tarafa gelmeye başladı. Ben de bana vurmasın diye sağ tarafa yanaştım ancak son olarak yandan bana vurarak beni köprünün bariyerlerine sıkıştırdı. Benim korna çalmalarımı, bağırmalarımı duymadı.  Hatta ben aracın sağ kapısına elimle vurdum. Beni görünce birden direksiyonu sola kırıp olay yerinde durmadan kaçtı.” dedi.   YERE VURUNCA VEFAT ETMİŞİM Araçtan aldığı darbe sonrasını da anlatan Büber, “Ben motoru yatırarak kendimi üzerimden atmayı düşündüm. Çünkü kırık çıkık olmasın diye hesapladım. Planım şuydu. Köprü çıkışında motoru hafif döndürüp yan yatırıp kendimi üzerinden atarak en az hasarı alabilmekti. Ben planım doğrultusunda motoru hafif döndürmeyi başardım tam frene basıp motoru yen yatıracağım ama baktım sağ ayağım basmıyor. Sol ayak basıyor, sağ ayak yok. Tekrar denedim yok sağ ayak yok. Meğer araç bana vurunca ayağım bariyerlere sıkışarak hasar almış, işlemiyor. Motor da çok yavaş olduğu için sağ tarafa devrilince bu arada bende ayağıma ne oldu diye ona bakarken kafam ana yola vurdu. Kafam ana yola vurduğu an ben orada kafatasım çatlayarak, kalbim durarak ölmüşüm.” diye konuştu.      KASKIN HAYATİ ÖNEMİ VAR Kendisinin 22 yıldır motosiklete bindiğini ve bu kazanan yaptığı ilk büyük kaza olduğunu ifade eden Büber, “Bu kazada benim ya da motorun hiç birinin suçu yok. Kazaya olay yerini terk eden kontrolsüz bir sürücü neden oldu. Bu kazada en önemli ayrıntı şu insanlara sığır motor satarken yanımıza gelen müşterilerimize kısaca herkese kaskın önemini anlatmamıza rağmen o gün nasıl bir şey olduysa ben bir kask takmadım. Bu kazada zarar olmamın en büyük nedeni kask takmamam. Köprü bariyerlerine vurduğumda motorun benzin deposu bariyer tarafından yırtılınca sağ ayağımın üzerine benzin dökülmüş. Motor yerde sürünürken çıkardığı kıvılcımlarla bacağım tutuşuyor. Ben o sırada vefat ettiğim için yanmaları bilmiyorum ancak kamera kayıtlarında bu görülüyor.” şeklinde konuştu. İZLEMEYİN YARDIM EDİN “Görüntülerde izlediğim kadarıyla insanlar ellerinde telefonlarla birlikte bizleri izliyorlar. Yerde yanan bir insan var, sağ ayağı yanıyor buna müdahale edeyim demek yerine ellerinde telefonlarla bir muhabir gibi kayıt yapıyorlardı.” diyen Büber sözlerini şöyle sürdürdü: ”Benim bu kazada hiç kırığım yok. İnsanlar izlediği için yanığım var ve yanık tedavisi gördüm. Sonrasında bir kadın ki kendisine çok teşekkür ediyorum benim yanan ayağımı söndürerek belimdeki kemeri çözerek turnike yapmış. Bu kazada benim dişim kırıldı. Üst dudağım koptu. Burnum koptu. Kafatasım çatladı. Bu kaza sonucu üç kez kalbinin durması sonucu vefat etmeme rağmen çok şükür hayata geri döndüm. Bu kaza 21 Şubat’ta olmuştu. Ben 15 günü şuurum kapalı olmak kaydıyla 20 gün yoğun bakımda kaldım. Sonrasında bir 20-25 gün de serviste kaldım. Bugün ayaktayım, ayağım kesilmedi, yürüyebiliyorum. Koltuk değneklerini bile bıraktım, işimin başındayım.” ORDU DEVLET HASTANESİ HARİKA ÜSTÜ HARİKA İnsanlardaki ön yargılardan da söz etmek istediğini dile getiren Büber, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu ön yargı bende de vardı. Biraz parasal boyutu olan ufacık bir hasta olduğunda hemen özel hastaneye gidiyor ücretini verip onu yaptırıyor. İlgilenmezler gibisinden devlet hastanesine gitmeyi aklımızdan bile geçirmiyoruz.  Ama ben sanki Ordu Devlet Hastanesini satın almış gibi bir ilgi gördüm. Sanki orada görev yapan doktorlar yanımda çalışan elemanlarım gibiydi. Ordu Devlet Hastanesi denen yer harika üstü harika bir yer. Benimle ilgilenen Gökhan Semerci ve Tayfun Öney isimli doktorlarıma çok çok teşekkür ediyorum.  Bütün ameliyatlarımı Ordu’da oldum. Bir ayda 4 ameliyat oldum ve hepsini Ordu’da oldum. Kopan bir burun var, dudak var ama bugün onların izi bile yok. Anladım ki bütün dünya benim olsa eğer ayağa kalkıp işini görebilenden daha zengini yok.” 17 YIL SONRA ANNEMİ GÖRDÜM Kazaya neden olan sürücünün MOBESE kayıtlarından bakılarak bulunduğu ve hakkında  yasal sürecin başladığı bilgisini veren Büber, “Kaza anında olağanüstü bir şey yaşadım mı evet. Birileri buna inanmakta zorlanabilir ama ben yaşadım. Benim annem 17 sene önce kanserden vefat etti. Ve ben aradan geçin bu süre zarfında bir kez olsa bile annemi rüyamda görmedim. Ben sanırım başımı yere vurup kalbimin durduğu süre içinde annemle beraberdim. Çok konuştuk. Neler konuştuğumuzu şu an hatırlayamıyorum ama çok konuştuk. Gülüyordu bana hep kahkaha atıyordu. O kahkahası şu anda kulaklarımda. Her şey capcanlı gibiydi.” dedi.   
Altınordu’da motosiklet kazası sonrası üç kez kalbi duran, alevler içinde kayarak yanan ve 15 gün şuuru kapalı bir şekilde yoğun bakım ünitesinde kalan Akın Büber (33) hayati tehlikeyi atlatarak sağlığına kavuştu.

Üç kez kalbi durdu ancak hayattan kopmadı

21 Şubat’ta Giresun'dan Samsun istikametine seyreden Akın Büber yönetimindeki 34 BU 6481 plakalı motosiklet, Atatürk Bulvarı Civil Köprüsü'nde bariyere çarptı. Kazada Büber motosikletle yola savruldu. Yanan motosikletteki alevler Akın Büber'in üzerine de sıçradı. Kazayı gören vatandaşlar Büber'in tutuşan kıyafetlerini kısa sürede söndürmeyi başardı. Ağır yaralanan Büber, 112 Acil Servis ekiplerince Ordu Devlet Hastanesine kaldırıldı.Yaklaşık 1 ay yaşam savaşı veren Büber, sağlığına kavuştu.

Kaza anını Ordu Olay’a anlatan Akın Büber, “Emniyet binasının olduğu yerdeki ışıklarda durdum.  Ben sağ şeritte en öndeki aracım. Sol şeritte de yanımda duran bir araç var. Yeşil yanınca kalktım yoluma devam ettim. Hızım 45-50 civarındayken hız sabitleyiciye bastım. Ben 50 kilometre hızla devam ederken solumdaki araç da benimle birlikte devam etmeye başladı. Herkes yolunda devam ettiği için bir sorun yoktu. Ancak tam Civil Köprüsü’nün girişinde araç sağ tarafa gelmeye başladı. Ben de bana vurmasın diye sağ tarafa yanaştım ancak son olarak yandan bana vurarak beni köprünün bariyerlerine sıkıştırdı. Benim korna çalmalarımı, bağırmalarımı duymadı.  Hatta ben aracın sağ kapısına elimle vurdum. Beni görünce birden direksiyonu sola kırıp olay yerinde durmadan kaçtı.” dedi.  

YERE VURUNCA VEFAT ETMİŞİM

Araçtan aldığı darbe sonrasını da anlatan Büber, “Ben motoru yatırarak kendimi üzerimden atmayı düşündüm. Çünkü kırık çıkık olmasın diye hesapladım. Planım şuydu. Köprü çıkışında motoru hafif döndürüp yan yatırıp kendimi üzerinden atarak en az hasarı alabilmekti. Ben planım doğrultusunda motoru hafif döndürmeyi başardım tam frene basıp motoru yen yatıracağım ama baktım sağ ayağım basmıyor. Sol ayak basıyor, sağ ayak yok. Tekrar denedim yok sağ ayak yok. Meğer araç bana vurunca ayağım bariyerlere sıkışarak hasar almış, işlemiyor. Motor da çok yavaş olduğu için sağ tarafa devrilince bu arada bende ayağıma ne oldu diye ona bakarken kafam ana yola vurdu. Kafam ana yola vurduğu an ben orada kafatasım çatlayarak, kalbim durarak ölmüşüm.” diye konuştu.     

KASKIN HAYATİ ÖNEMİ VAR

Kendisinin 22 yıldır motosiklete bindiğini ve bu kazanan yaptığı ilk büyük kaza olduğunu ifade eden Büber, “Bu kazada benim ya da motorun hiç birinin suçu yok. Kazaya olay yerini terk eden kontrolsüz bir sürücü neden oldu. Bu kazada en önemli ayrıntı şu insanlara sığır motor satarken yanımıza gelen müşterilerimize kısaca herkese kaskın önemini anlatmamıza rağmen o gün nasıl bir şey olduysa ben bir kask takmadım. Bu kazada zarar olmamın en büyük nedeni kask takmamam. Köprü bariyerlerine vurduğumda motorun benzin deposu bariyer tarafından yırtılınca sağ ayağımın üzerine benzin dökülmüş. Motor yerde sürünürken çıkardığı kıvılcımlarla bacağım tutuşuyor. Ben o sırada vefat ettiğim için yanmaları bilmiyorum ancak kamera kayıtlarında bu görülüyor.” şeklinde konuştu.

İZLEMEYİN YARDIM EDİN

“Görüntülerde izlediğim kadarıyla insanlar ellerinde telefonlarla birlikte bizleri izliyorlar. Yerde yanan bir insan var, sağ ayağı yanıyor buna müdahale edeyim demek yerine ellerinde telefonlarla bir muhabir gibi kayıt yapıyorlardı.” diyen Büber sözlerini şöyle sürdürdü: ”Benim bu kazada hiç kırığım yok. İnsanlar izlediği için yanığım var ve yanık tedavisi gördüm. Sonrasında bir kadın ki kendisine çok teşekkür ediyorum benim yanan ayağımı söndürerek belimdeki kemeri çözerek turnike yapmış. Bu kazada benim dişim kırıldı. Üst dudağım koptu. Burnum koptu. Kafatasım çatladı. Bu kaza sonucu üç kez kalbinin durması sonucu vefat etmeme rağmen çok şükür hayata geri döndüm. Bu kaza 21 Şubat’ta olmuştu. Ben 15 günü şuurum kapalı olmak kaydıyla 20 gün yoğun bakımda kaldım. Sonrasında bir 20-25 gün de serviste kaldım. Bugün ayaktayım, ayağım kesilmedi, yürüyebiliyorum. Koltuk değneklerini bile bıraktım, işimin başındayım.”

ORDU DEVLET HASTANESİ HARİKA ÜSTÜ HARİKA

İnsanlardaki ön yargılardan da söz etmek istediğini dile getiren Büber, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu ön yargı bende de vardı. Biraz parasal boyutu olan ufacık bir hasta olduğunda hemen özel hastaneye gidiyor ücretini verip onu yaptırıyor. İlgilenmezler gibisinden devlet hastanesine gitmeyi aklımızdan bile geçirmiyoruz.  Ama ben sanki Ordu Devlet Hastanesini satın almış gibi bir ilgi gördüm. Sanki orada görev yapan doktorlar yanımda çalışan elemanlarım gibiydi. Ordu Devlet Hastanesi denen yer harika üstü harika bir yer. Benimle ilgilenen Gökhan Semerci ve Tayfun Öney isimli doktorlarıma çok çok teşekkür ediyorum.  Bütün ameliyatlarımı Ordu’da oldum. Bir ayda 4 ameliyat oldum ve hepsini Ordu’da oldum. Kopan bir burun var, dudak var ama bugün onların izi bile yok. Anladım ki bütün dünya benim olsa eğer ayağa kalkıp işini görebilenden daha zengini yok.”

17 YIL SONRA ANNEMİ GÖRDÜM

Kazaya neden olan sürücünün MOBESE kayıtlarından bakılarak bulunduğu ve hakkında  yasal sürecin başladığı bilgisini veren Büber, “Kaza anında olağanüstü bir şey yaşadım mı evet. Birileri buna inanmakta zorlanabilir ama ben yaşadım. Benim annem 17 sene önce kanserden vefat etti. Ve ben aradan geçin bu süre zarfında bir kez olsa bile annemi rüyamda görmedim. Ben sanırım başımı yere vurup kalbimin durduğu süre içinde annemle beraberdim. Çok konuştuk. Neler konuştuğumuzu şu an hatırlayamıyorum ama çok konuştuk. Gülüyordu bana hep kahkaha atıyordu. O kahkahası şu anda kulaklarımda. Her şey capcanlı gibiydi.” dedi.   

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberunye.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.