Karadeniz Kuruyup Yok Olur

BÖLGE GÜNDEMİ (Web Sitesi) - Web Sitesi | 09.01.2020 - 09:40, Güncelleme: 28.03.2022 - 16:21 1728+ kez okundu.
 

Karadeniz Kuruyup Yok Olur

‘Kanal İstanbul’ Türkiye gündeminin bir numaralı maddesi halinde... Hükümet Kanal İstanbul'u yapmakta kararlı, çevreciler ise eleştirilerini sürdürüyor. ‘Kanal İstanbul’a bir teki de Ordu’dan geldi. Çevre dernekleri, tuzlu su ile tatlı suyun birleşmesiyle yaşam dengesinin altüst olacağını ve Karadeniz’in kuruyup yok olacağını belirttiler.
Ordu’nun ‘Kanal İstanbul’ tedirginliği ‘Kanal İstanbul’, şehrin Avrupa Yakası'nda hayata geçirilecek. Karadeniz ile Akdeniz arasında alternatifsiz bir geçit olan İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğini rahatlatmak adına Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir suyolu açılacak. Kanalın Marmara Denizi ile birleştiği noktada 2023 yılına değin kurulması öngörülen iki yeni kentten biri kurulacak. Kanalın uzunluğu 40–45 kilometre, genişliği yüzeyde 145–150 metre, tabanda ise yaklaşık 125 metreyi bulacak. Suyun derinliği 25 metre olacak. Bu kanalla birlikte İstanbul Boğazı tanker trafiğine tümüyle kapanacak, İstanbul'da iki yeni yarımada, yeni bir de ada oluşacak.   KARADENİZLİLER ENDİŞELİ ‘Kanal İstanbul’ projesi Karadenizlileri de tedirgin etti. Karadeniz’in birçok ilinde projeye karşı tepki imzaları toplandı. İmzalar, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne teslim edildi. Çevreciler ise projenin hayata geçirilmesiyle Karadeniz’in tehlikeye gireceğini ileri sürdü. Projenin getirisinden çok zararının olacağına dikkat çeken çevreciler, ‘Kanal İstanbul’un çılgın proje olmadığını, çılgınlık olduğunu ve doğanın talan edilmesi olduğunu kaydetti.   GÖZÜKAN: BÖLGENİN İKLİM DENGESİNİ ETKİLEYECEK Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Ordu İl Temsilcisi Nilgün Gözükan, ‘Kanal İstanbul’ projesinin bölgenin iklim dengesini etkileyeceğini iddia etti. Kanal İstanbul’un sadece bir deniz yolu ulaşımı projesi olarak değerlendirilmemesi gerektiğini kaydeden Gözükan, “Karadeniz’i Marmara’ya bağlayan Türk Boğazlar sistemi kendine has özellikler taşıyan iki tabakalı bir su ve akım yapısına sahiptir. Karadeniz ve Marmara’yı herhangi iki deniz gibi birleştirmek Marmara Denizi’ndeki ve hatta İstanbul’daki yaşamı önemli bir riskle karşı karşıya bırakıyor.  İstanbul Boğazı, Karadeniz’e nehirlerle gelen sular ile Akdeniz’den gelen sular arasında bir denge oluşturuyor. Karadeniz’in iklimsel dengesi tümüyle bu sisteme bağımlıdır ve bu sistemdeki herhangi bir değişim, uzun vadede Karadeniz’in iklimsel dinamiklerine olumsuz yansıma olasılığını ortaya çıkartmaktadır” dedi.   GÖNÜL: SULAR 5-6 METRE SEVİYESİNDE DÜŞECEK Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül ise, kıyı şeridinin ekolojisinin bozulacağını belirterek, “Kanal İstanbul’un hayata geçmesiyle ekolojik kıyı şeridi tamamen bozulacak. Bir denge bozukluğu olacak. Sular 5-6 metre seviyesinde düşecek. Ayrıca buradaki tuz oranı artacak. Karadeniz’in altında hidrojen sülfür asit var. Karadeniz’deki tuz dip suyu Marmara’ya inecek ve Marmara çürük yumurta gibi kokmaya başlayacak. Hidrojen sülfür asit kokmuş yumurta kokusu veriyor, yaşanmaz hale gelecek. Burada da aynı şekilde olacak. Yani kıyı şeridimiz yaşanmaz hale gelecek. Aniden olmaz, yıllar sonra olacak bir şey. Yani 8-10-15 yıl içerisinde bunlar olacak bir şeyler. Bunun dışında tarımsal alanları da etkileyecek. Çünkü kıyı şeridinde dereler, ırmaklar alüvyonlarını denize bırakıp, denizin içeri girmesini engelliyordu. Bu durumda bunlar olmayacak. Alüvyonlar belki de denize ulaşamayacak. Ulaşsa da kıyı şeridi tamamen bozulmuş olacak. Ekolojik sisteme zarar getirmiş olacak. İlerleyen dönemlerde balık diye denizde bir şey bulamayacağız. Kanal İstanbul çılgın proje değil, çılgınlıktır! Doğanın talan edilmesidir!” diye konuştu.      KARADENİZ’İ BEKLEYEN OLASI TEHLİKE Karadeniz’in soğuk ve tatlı suyuyla Akdeniz’den Marmara’ya, oradan da Karadeniz’e varan sıcak ve tuzlu su birleşecek; denizlerin su/tuz ve yaşam dengeleri alt üst olacak. Karadeniz kuruyup yok olurken, Marmara ve Akdeniz’in yaşam koşulları onarılamaz biçimde bozulacak. Karadeniz’e kıyısı olan bütün ülkelerin doğasını bozulacak. Boğaz’da hali hazırda var olan iki yönlü akıntı sisteminin Kanal içerisinde geliştirilemeyecek ve Karadeniz’in kirli suları Marmara’ya dolacak. Zamanla Karadeniz’in de ekolojik yapısı bozulacaktır. Tuna Nehri’nin Karadeniz’i kirlettiğinden şikâyetçi olan Türkiye kendi eliyle yaptığı ikinci bir boğaz ile bu kirliliği kendi evinin içerisine, yani Marmara’ya taşınmış olacak, bu durum Marmara’nın ölü bir denize dönüşmesi ile sonuçlanabilecek. Karadeniz’de 71 milyon metrekare dolgu alan yapılacak. Sahil geri dönüşü olmayacak şekilde yok edilecek.
‘Kanal İstanbul’ Türkiye gündeminin bir numaralı maddesi halinde... Hükümet Kanal İstanbul'u yapmakta kararlı, çevreciler ise eleştirilerini sürdürüyor. ‘Kanal İstanbul’a bir teki de Ordu’dan geldi. Çevre dernekleri, tuzlu su ile tatlı suyun birleşmesiyle yaşam dengesinin altüst olacağını ve Karadeniz’in kuruyup yok olacağını belirttiler.

Ordu’nun ‘Kanal İstanbul’ tedirginliği

‘Kanal İstanbul’, şehrin Avrupa Yakası'nda hayata geçirilecek. Karadeniz ile Akdeniz arasında alternatifsiz bir geçit olan İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğini rahatlatmak adına Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir suyolu açılacak. Kanalın Marmara Denizi ile birleştiği noktada 2023 yılına değin kurulması öngörülen iki yeni kentten biri kurulacak. Kanalın uzunluğu 40–45 kilometre, genişliği yüzeyde 145–150 metre, tabanda ise yaklaşık 125 metreyi bulacak. Suyun derinliği 25 metre olacak. Bu kanalla birlikte İstanbul Boğazı tanker trafiğine tümüyle kapanacak, İstanbul'da iki yeni yarımada, yeni bir de ada oluşacak.

 

KARADENİZLİLER ENDİŞELİ

‘Kanal İstanbul’ projesi Karadenizlileri de tedirgin etti. Karadeniz’in birçok ilinde projeye karşı tepki imzaları toplandı. İmzalar, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne teslim edildi. Çevreciler ise projenin hayata geçirilmesiyle Karadeniz’in tehlikeye gireceğini ileri sürdü. Projenin getirisinden çok zararının olacağına dikkat çeken çevreciler, ‘Kanal İstanbul’un çılgın proje olmadığını, çılgınlık olduğunu ve doğanın talan edilmesi olduğunu kaydetti.

 

GÖZÜKAN: BÖLGENİN İKLİM DENGESİNİ ETKİLEYECEK

Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Ordu İl Temsilcisi Nilgün Gözükan, ‘Kanal İstanbul’ projesinin bölgenin iklim dengesini etkileyeceğini iddia etti. Kanal İstanbul’un sadece bir deniz yolu ulaşımı projesi olarak değerlendirilmemesi gerektiğini kaydeden Gözükan, “Karadeniz’i Marmara’ya bağlayan Türk Boğazlar sistemi kendine has özellikler taşıyan iki tabakalı bir su ve akım yapısına sahiptir. Karadeniz ve Marmara’yı herhangi iki deniz gibi birleştirmek Marmara Denizi’ndeki ve hatta İstanbul’daki yaşamı önemli bir riskle karşı karşıya bırakıyor.  İstanbul Boğazı, Karadeniz’e nehirlerle gelen sular ile Akdeniz’den gelen sular arasında bir denge oluşturuyor. Karadeniz’in iklimsel dengesi tümüyle bu sisteme bağımlıdır ve bu sistemdeki herhangi bir değişim, uzun vadede Karadeniz’in iklimsel dinamiklerine olumsuz yansıma olasılığını ortaya çıkartmaktadır” dedi.

 

GÖNÜL: SULAR 5-6 METRE SEVİYESİNDE DÜŞECEK

Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül ise, kıyı şeridinin ekolojisinin bozulacağını belirterek, “Kanal İstanbul’un hayata geçmesiyle ekolojik kıyı şeridi tamamen bozulacak. Bir denge bozukluğu olacak. Sular 5-6 metre seviyesinde düşecek. Ayrıca buradaki tuz oranı artacak. Karadeniz’in altında hidrojen sülfür asit var. Karadeniz’deki tuz dip suyu Marmara’ya inecek ve Marmara çürük yumurta gibi kokmaya başlayacak. Hidrojen sülfür asit kokmuş yumurta kokusu veriyor, yaşanmaz hale gelecek. Burada da aynı şekilde olacak. Yani kıyı şeridimiz yaşanmaz hale gelecek. Aniden olmaz, yıllar sonra olacak bir şey. Yani 8-10-15 yıl içerisinde bunlar olacak bir şeyler. Bunun dışında tarımsal alanları da etkileyecek. Çünkü kıyı şeridinde dereler, ırmaklar alüvyonlarını denize bırakıp, denizin içeri girmesini engelliyordu. Bu durumda bunlar olmayacak. Alüvyonlar belki de denize ulaşamayacak. Ulaşsa da kıyı şeridi tamamen bozulmuş olacak. Ekolojik sisteme zarar getirmiş olacak. İlerleyen dönemlerde balık diye denizde bir şey bulamayacağız. Kanal İstanbul çılgın proje değil, çılgınlıktır! Doğanın talan edilmesidir!” diye konuştu. 

 

 

KARADENİZ’İ BEKLEYEN OLASI TEHLİKE

  • Karadeniz’in soğuk ve tatlı suyuyla Akdeniz’den Marmara’ya, oradan da Karadeniz’e varan sıcak ve tuzlu su birleşecek; denizlerin su/tuz ve yaşam dengeleri alt üst olacak.
  • Karadeniz kuruyup yok olurken, Marmara ve Akdeniz’in yaşam koşulları onarılamaz biçimde bozulacak.
  • Karadeniz’e kıyısı olan bütün ülkelerin doğasını bozulacak.
  • Boğaz’da hali hazırda var olan iki yönlü akıntı sisteminin Kanal içerisinde geliştirilemeyecek ve Karadeniz’in kirli suları Marmara’ya dolacak.
  • Zamanla Karadeniz’in de ekolojik yapısı bozulacaktır. Tuna Nehri’nin Karadeniz’i kirlettiğinden şikâyetçi olan Türkiye kendi eliyle yaptığı ikinci bir boğaz ile bu kirliliği kendi evinin içerisine, yani Marmara’ya taşınmış olacak, bu durum Marmara’nın ölü bir denize dönüşmesi ile sonuçlanabilecek.
  • Karadeniz’de 71 milyon metrekare dolgu alan yapılacak. Sahil geri dönüşü olmayacak şekilde yok edilecek.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberunye.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.