“Ecdadımızla ne kadar gurur duysak azdır”

Ordu Valisi Seddar Yavuz, Lebibe-Ergin Karlıbel Öğrenci Yurdu’nda düzenlenen “Zoru Başaranlar” etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Ecdadımızla ne kadar gurur duysak azdır.” dedi.

Ordu Valisi Seddar Yavuz, Lebibe-Ergin Karlıbel Öğrenci Yurdu’nda düzenlenen “Zoru Başaranlar” etkinliğinde yaptığı konuşmada, “İlahi kelimetullahı Viyana kapılarına kadar götüren, kutlu bir milletin evladı, varisleri ve torunları olarak kendimizle ve ecdadımızla ne kadar gurur duysak azdır.” dedi.  Ordu Valisi Seddar Yavuz, Ordu Üniversitesi kampusunda bulunan KYK Lebibe-Ergin Karlıbel Öğrenci Yurdu’nda düzenlenen “Zoru Başaranlar” etkinliğinin konuğu oldu. Öğrenciler tarafından çiçeklerle karşılanan Vali Seddar Yavuz, daha sonra konferans salonuna geçerek, burada üniversite öğrencileri ile tecrübe, deneyim ve bilgilerini paylaştı. KYK Ordu İl Müdürü Fatih Azgı, KYK Lebibe-Ergin Karlıbel Öğrenci Yurdu yetkilileri ve çalışanlarının da hazır bulunduğu etkinlikte Vali Seddar Yavuz, öğrencilere bazı tavsiyelerde bulundu. Öğrenciler ile bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan Vali Yavuz, yurdun açılmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Daha sonra tecrübe, deneyim ve bilgilerini paylaşan Vali Yavuz, tarihin bu döneminin Türk Milleti açısında yeni fırsatlar, yeni bir kıyam ve dirilişin habercisi olabilecek emareleri taşıdığını söyledi. Türkiye’de yaşayan herkesi kucaklamaya, her görüşteki insanın elinden tutmaya, gözüne samimiyetle bakmaya ihtiyaç olduğu bir dönemden geçildiğini vurgulayan Vali Yavuz, ideolojik ayrımların ve etnik saplantıların bir kenara bırakılması gerektiğini ifade etti. -“Osmanlı’nın başarılarından kendimize bir pay çıkartalım”- 81 milyon vatan evladının bir ve beraber olduğu vurgusunu yapan Vali Yavuz,  81 milyon vatan evladının ikinci bir adresinin olmadığını, Balkanların, Kafkasların, Ortadoğu’nun hatta Afrika'nın ikinci adresinin Türkiye olacağı bir dönemin yeni baştan idrak edildiğini belirterek, şöyle konuştu:  “1071'de başlayan Anadolu’daki diriliş ve kıyamımız çok şükür ki, güzel bir Anadolu Selçuklu, bir Osmanlı ve bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti bahşetmiştir. İlahi kelimetullahı Viyana kapılarına kadar götüren, kutlu bir milletin evladı, varisleri ve torunları olarak kendimizle ve ecdadımızla ne kadar gurur duysak azdır. Çünkü, dünyanın son evrensel ve emperyal imparatorluğu olan Osmanlı’nın mirasçısı biziz. Osmanlı’nın başarılarından kendimize bir pay çıkartalım. Ve yeniden diriliş ve kıyamımızda en azından bize bir özgüven kazandırsın. Geçmişte büyük işler başarmışsanız, bugün ve yarın da büyük işler başarabilirsiniz. Geçmişinizde hiçbir başarınız yoksa, yeni başarılar elde edebilmek o kadar da kolay değildir. Bu aynı zamanda bir özgüven sorunu yaratır. Aziz Türk Milleti, bugün özgüven kaybının olmamasının en önemli sebebidir. Dünyada küresel bir güç olabilmesi, geçmişte olmuş olması ve bugünde halen o potansiyeli barındırıyor olmasından geçer.” Gençlerden beklentilerini de ifade eden Vali Seddar Yavuz, ayrımcılıktan uzak durmalarını, kendileri gibi düşünmeyenlere saygı ve başkalarının inançlarını aşağılamamak üzerine bir paradigma oluşturmaları gerektiğini söyledi. -“Dünyada şu anda bir hak, adalet açığı var”- Vali Yavuz, Türkiye’nin, sadece Müslümanlar ve Türkler için değil, dünyada hakkı hukuku haykıracak yeni bir ses, yeni bir anlayış olarak ortaya çıkmak istediğini ifade ederek, şunları söyledi: “Dünyada hakkı, hukuku haykıracak yeni bir sese ihtiyaç var. Bu alanın dünyada şu anda boş olduğunu görüyoruz. Mesela; yaklaşık 12 milyon Müslüman'ı, 20 yıl gibi bir sürede katleden Batı, sadece bu ölen insanların istatistikini tutmuştur. Hiçbir zaman gözleri yaşarmamıştır. Batı halkından bahsetmiyorum. Derin devletlerinden ve iktidarlarından bahsediyorum. Yani bugün hiçbir zaman Fransa için, Almanya için, Suriye'de, Türkiye’de, Tunus'ta, Libya’da, Irak’ta öldürülenler, insan yerine konmamıştır. Dolayısıyla şunu net bir şekilde söylememiz gerekir; dünyada şu anda bir hak, adalet açığı var. Hak ve adalet açığını kapatabilecek yeni bir ses lazım. Bu hak ve adalet açığını kapatabilecek yeni bir ses ve yeni bir güç olarak biz ortaya çıkmak istiyoruz. Bunun için önce bizim kendi sorunlarımızı çözmemiz, kendi zihinsel işgallerimizi halletmemiz, başta komşumuzla, sıra arkadaşımızla, oda arkadaşımızla olan ilişkimizi düzeltmemiz gerekiyor. Yani 81 milyon insanın birbirini ötekileştirmeden, inancına saygı, hürmet, onun kutsallarına saygı duymalıyız. Bu bizim yapabileceğimiz bir davranıştır. Bizim geçmişimizde olan, bugün de var olan bir anlayıştır. Türk kültür ve medeniyeti sevgi medeniyetidir. Bizim kültür ve medeniyetimizde birincisi; insanı önceleriz, insan dediğimizde etnisitesi, inancı hiçbir şekilde önemli değildir. Dünyanın neresinde olursa olsun, biz o insanı severiz. Niçin severiz? Çünkü, Allah'ın yarattığı en mükemmel varlık olarak severiz, şart koşmadan severiz. İkincisi; İslam’ı ve Müslüman’ı önceleriz. 1000 yıllık Türk tarihinde İslam ve Müslüman, yani ilahi kelimetullah davası dediğimiz dava, bizim davamız olmuştur. Bunun peşinde koşmuştur bu millet. Üçüncüsü; herkesi sevgiyle kucaklarız. Dördüncüsü de; biz adaletle hükmederiz. Türk Kültür ve Medeniyetinin dört tane çok asli tarafı vardır. Şimdi yeni baştan diriliş ve kıyamın olabilmesi için, bu hususların dikkatle ele alınması gerekir.”  Vali Yavuz konuşmasının ardından, görevli ve öğrenciler ile bir süre sohbet etti.