Adıgüzel, Ferrero’yu şikayet etti

SİYASET 26.10.2018 - 15:37, Güncelleme: 28.03.2022 - 16:21 2167+ kez okundu.
 

Adıgüzel, Ferrero’yu şikayet etti

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Ferrero firmasını Rekabet Kurumu'na şikayet etti.
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, “Ferrero Group şirketinin ülkemiz fındık piyasasında tekel oluşturarak fındık fiyatını tek başına belirler hale gelmesi açıkça rekabete aykırıdır.” diyerek, Ferrero firmasını Rekabet Kurumu'na şikayet etti.      CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, geçen hafta Mecliste gündeme getirdiği ve sosyal medyadan da duyurduğu gibi Fındık piyasasında oluşturduğu tekel nedeniyle Ferrero firmasını Rekabet Kurumu'na şikayet etti. Adıgüzel, Rekabet Kurumu’na gönderdiği şikayet dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Dünya fındık üretiminin 70’i ülkemizde gerçekleşmesine rağmen fındık fiyatları üreticinin lehine gelişmemekte ve serbest piyasa koşullarında belirlenmemektedir. Ferrero Group şirketinin ülkemiz fındık piyasasında tekel oluşturarak fındık fiyatını tek başına belirler hale gelmesi açıkça rekabete aykırıdır.  Anayasamızın 167. Maddesinde “Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiilî veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.” denilmektedir. Ülkemiz açısından stratejik öneme sahip fındığın kaderinin yabancı bir firmanın ellerine bırakılması açıkça bir tekelleşmedir. Daha önce fındık alımı yapan FİSKOBİRLİK devre dışı bırakılmıştır. Ayrıca devlet adına alım yapması beklenen TMO bu yıl hiçbir alım yapmamış ve fiyat açıklamamıştır. Ayrıca daha önce alım yapan yerli bir firmamız Ferrero firmasına satılarak bünyesine girmiş ve bu İtalyan firma fındık piyasasında tek güç olmuştur. 13/12/1994 tarih ve 4045 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar 4. Maddesi’nde “Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.” denilmektedir. Özellikle aynı maddenin birinci fıkrasının c) bendinde “Mal veya hizmetin arz ya da talep miktarının kontrolü veya bunların piyasa dışında belirlenmesi” açıkça kanuna aykırı olarak tanımlanmıştır. Aynı kanunun 6. Maddesinde Hakim Durumun Kötüye Kullanılması düzenlenmiştir.  Bu maddenin ilk fıkrasında “Bir veya birden fazla teşebbüsün ülkenin bütününde ya da bir bölümünde bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu tek başına yahut başkaları ile yapacağı anlaşmalar ya da birlikte davranışlar ile kötüye kullanması hukuka aykırı ve yasaktır.” denilmektedir. Yine bu fıkranın d) bendinde “Belirli bir piyasadaki hakimiyetin yaratmış olduğu finansal, teknolojik ve ticari avantajlardan yararlanarak başka bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabet koşullarını bozmayı amaçlayan eylemler” kanuna aykırı olarak tanımlanmıştır. Çikolata piyasasındaki hakimiyetinin yarattığı finansal ve ticari avantajı ile fındık alımının tamamını gerçekleştirebilen Ferrero Group’un durumu tam da bu hüküm çerçevesindedir. Yerli firmaları bünyesinde toplayarak ve de TMO’nun alım yapmamasından da istifade ederek tekelleşen bu firmanın eylemleri aynı kanunun 7. Maddesinin ilk fıkrasında tanımlandığı gibi yasaktır. İlgili fıkra şu şekildedir: “Bir ya da birden fazla teşebbüsün hakim durum yaratmaya veya hakim durumlarını daha da güçlendirmeye yönelik olarak, ülkenin bütünü yahut bir kısmında herhangi bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak şekilde birleşmeleri veya herhangi bir teşebbüsün ya da kişinin diğer bir teşebbüsün mal varlığını yahut ortaklık paylarının tümünü veya bir kısmını ya da kendisine yönetimde hak sahibi olma yetkisi veren araçları, miras yoluyla iktisap durumu hariç olmak üzere, devralması hukuka aykırı ve yasaktır.” Tüm bu nedenlerle fındık piyasasında oluşmuş tekelleşme, başta üretici olmak üzere ülkemiz ekonomisi ve vatandaşımıza zarar vermektedir. Fındık değerinin çok altında hatta bazen maliyetinin dahi altında alınıp satılır olmuştur. Üretici, 2018 yılı itibariyle fındığını 12 TL’den satmak zorunda kalmıştır. Aynı ürün marketlerde 60 TL’ye satılmaktadır. Döviz bazında baktığımızda 2005 yılı döviz kurları ile 5 Doların üzerinde alıcı bulan fındık şu an 2 Dolar civarındadır. Büyük bölümü ihraç edilen ve dünya üretiminin 70’i ülkemizde gerçekleşen bir ürünün bu şekilde değersizleştirilmesi kabul edilebilir değildir.   Yukarıda sıraladığım gerekçeler göz önünde bulundurularak genel olarak fındık piyasasında serbest rekabete aykırı tüm eylemlerin araştırılması ve soruşturulması için gerekli kanuni sürecin başlatılmasını rica ederim.”
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Ferrero firmasını Rekabet Kurumu'na şikayet etti.

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, “Ferrero Group şirketinin ülkemiz fındık piyasasında tekel oluşturarak fındık fiyatını tek başına belirler hale gelmesi açıkça rekabete aykırıdır.” diyerek, Ferrero firmasını Rekabet Kurumu'na şikayet etti.

  

 

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, geçen hafta Mecliste gündeme getirdiği ve sosyal medyadan da duyurduğu gibi Fındık piyasasında oluşturduğu tekel nedeniyle Ferrero firmasını Rekabet Kurumu'na şikayet etti.

Adıgüzel, Rekabet Kurumu’na gönderdiği şikayet dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:

“Dünya fındık üretiminin 70’i ülkemizde gerçekleşmesine rağmen fındık fiyatları üreticinin lehine gelişmemekte ve serbest piyasa koşullarında belirlenmemektedir. Ferrero Group şirketinin ülkemiz fındık piyasasında tekel oluşturarak fındık fiyatını tek başına belirler hale gelmesi açıkça rekabete aykırıdır. 

Anayasamızın 167. Maddesinde “Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiilî veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.” denilmektedir. Ülkemiz açısından stratejik öneme sahip fındığın kaderinin yabancı bir firmanın ellerine bırakılması açıkça bir tekelleşmedir. Daha önce fındık alımı yapan FİSKOBİRLİK devre dışı bırakılmıştır. Ayrıca devlet adına alım yapması beklenen TMO bu yıl hiçbir alım yapmamış ve fiyat açıklamamıştır. Ayrıca daha önce alım yapan yerli bir firmamız Ferrero firmasına satılarak bünyesine girmiş ve bu İtalyan firma fındık piyasasında tek güç olmuştur.

13/12/1994 tarih ve 4045 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar 4. Maddesi’nde “Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.” denilmektedir. Özellikle aynı maddenin birinci fıkrasının c) bendinde “Mal veya hizmetin arz ya da talep miktarının kontrolü veya bunların piyasa dışında belirlenmesi” açıkça kanuna aykırı olarak tanımlanmıştır.

Aynı kanunun 6. Maddesinde Hakim Durumun Kötüye Kullanılması düzenlenmiştir.  Bu maddenin ilk fıkrasında “Bir veya birden fazla teşebbüsün ülkenin bütününde ya da bir bölümünde bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu tek başına yahut başkaları ile yapacağı anlaşmalar ya da birlikte davranışlar ile kötüye kullanması hukuka aykırı ve yasaktır.” denilmektedir. Yine bu fıkranın d) bendinde “Belirli bir piyasadaki hakimiyetin yaratmış olduğu finansal, teknolojik ve ticari avantajlardan yararlanarak başka bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabet koşullarını bozmayı amaçlayan eylemler” kanuna aykırı olarak tanımlanmıştır. Çikolata piyasasındaki hakimiyetinin yarattığı finansal ve ticari avantajı ile fındık alımının tamamını gerçekleştirebilen Ferrero Group’un durumu tam da bu hüküm çerçevesindedir.

Yerli firmaları bünyesinde toplayarak ve de TMO’nun alım yapmamasından da istifade ederek tekelleşen bu firmanın eylemleri aynı kanunun 7. Maddesinin ilk fıkrasında tanımlandığı gibi yasaktır. İlgili fıkra şu şekildedir: “Bir ya da birden fazla teşebbüsün hakim durum yaratmaya veya hakim durumlarını daha da güçlendirmeye yönelik olarak, ülkenin bütünü yahut bir kısmında herhangi bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak şekilde birleşmeleri veya herhangi bir teşebbüsün ya da kişinin diğer bir teşebbüsün mal varlığını yahut ortaklık paylarının tümünü veya bir kısmını ya da kendisine yönetimde hak sahibi olma yetkisi veren araçları, miras yoluyla iktisap durumu hariç olmak üzere, devralması hukuka aykırı ve yasaktır.”

Tüm bu nedenlerle fındık piyasasında oluşmuş tekelleşme, başta üretici olmak üzere ülkemiz ekonomisi ve vatandaşımıza zarar vermektedir. Fındık değerinin çok altında hatta bazen maliyetinin dahi altında alınıp satılır olmuştur. Üretici, 2018 yılı itibariyle fındığını 12 TL’den satmak zorunda kalmıştır. Aynı ürün marketlerde 60 TL’ye satılmaktadır. Döviz bazında baktığımızda 2005 yılı döviz kurları ile 5 Doların üzerinde alıcı bulan fındık şu an 2 Dolar civarındadır. Büyük bölümü ihraç edilen ve dünya üretiminin 70’i ülkemizde gerçekleşen bir ürünün bu şekilde değersizleştirilmesi kabul edilebilir değildir.

 

Yukarıda sıraladığım gerekçeler göz önünde bulundurularak genel olarak fındık piyasasında serbest rekabete aykırı tüm eylemlerin araştırılması ve soruşturulması için gerekli kanuni sürecin başlatılmasını rica ederim.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberunye.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.